Saint Jean-Baptiste de la Salle ve Saint-Joseph’in Kuruluşu
İzmir, Jean-Baptiste de La Salle’ın yandaşları tarafından yönetilen okullara malik olma avantajına sahip ilk Yakın Doğu şehri olmuştur. 1841 yılında, Lazarist Rahiplerinin yönettiği okulun küçük sınıflarını okutmak üzere, beş Frer İzmir’e gelmiştir. Bu okulun binası bugün, Büyük Efes Otelinin karşısındaki Ticaret Lisesi binasıydı. Aynı yılın Eylül ayında, Lazarist Rahiplerinin okulu Saint-Benoit’nın küçük sınıflarını okutmak üzere birkaç Frer İzmir’den Istanbul’a gitmiştir. Daha sonraki yıllarda da Beyrut ve İskenderiye’de okullar açmışlardı.
1872 yılında Frerler “uzunluğu 40 ve genişliği 28 metre olan, bir taraftan Gül Sokağına, diğer taraftan Tiyatro sokağına bakan” bir arsa satın alırlar. “Şehrin en merkezi, en burjuva ve en sakin mahallesidir” diye yazar müdürleri Paris’teki merkezlerine. Orada kendi okullarını eski bir binada açarlar. O zamanki Gül sokağının yerini tespit etmek bugün zordur çünkü İzmir’in imarı 1922 yangınından sonra tamamiyle değişmiştir. Ancak arsanın Cumhuriyet Meydanı ile Montrö Meydanı arasında olduğunu ve okulun Fuar kapısından denize daha yakın olduğunu söyleyebiliriz.
1878 yılında yeni ve eğitime daha uygun bir binanın inşaatına başlanır. 1880 yılında da okul bu binaya taşınır ve Saint-Joseph adını alır.
Frerler pedagojisinin kalitesinin ünü çabuk yayılır, öğrenci sayısı artar ve başka yerlerde okullar açılır. 1897 yılında biri Saint-Joseph Lisesi, bir diğeri Punta (Alsancak) taki Saint André adında bir çıraklık okulu olmak üzere İzmir’de dört okulda 765 öğrenciye eğitim verilir. 1899 da okul sayısı 6 ya ve öğrenci sayısı 827 ye çıkar. Ancak Saint-Joseph Lisesi dışında bu okullar küçük mahalle okulları ve öğrencileri parasız okutulan kuruluşlardı.
Büyük Yangın
1914 savaşı bu okulların kapanmasına neden olur, 1915’te hükümetin emriyle Frerler Türkiye’den ayrılır ve Fransa’ya dönerler. Saint-Joseph Lisesi bir Türk okulu olarak eğitime devam eder. 1918 yılında, savaşın bitiminde, okul binaları yeniden Frer’lere verilir ve 5 Mart 1919 da Saint-Joseph’in bazı sınıfları açılır. Bunun dışında biri Göztepe’de, biri Karşıyaka’da, biri Alsancak’ta ve biri Saint-Jean Katedralinin yanında, dört okulları daha açılır.
Okulların geleceği umut dolu göründüğü bir sırada, 22 Eylül 1922 de, okullar açıldıktan birkaç gün sonra İzmir yanmaya başlar. Saint-Joseph Lisesi bir enkaza dönüşür : Yangın çatıdan başlar, yatakhanelere sıçrar ve tüm binayı sarar. Ege’nin İncisi İzmir’in 250.000 dönümü kül olmuştur. Saint-Jean okulu da yanmıştır. Beş okuldan, şehrin yanmayan bir mahallesi Punta’daki Saint-André çıraklık okulu ve Göztepe ve Karşıyaka’daki okullar sağlam kalır.
Frerler sekiz gün, körfezde demirlenmiş Jean-Bart Fransız kruvazöründe kalırlar. Yangın söndürülünce karaya inerler. Her şey enkaz ve ölüme dönmüştür. Fakat cesaretleri kırılmaz ve bin bir zorluğun üstesinden gelerek Saint-Joseph’i Alsancak’taki Sant-André okuluna taşırlar ve 100 öğrenciyle ilk ve orta sınıflarını açarlar.
Alsancak’taki binalar Gül sokağındakilerle kıyaslanmayacak derecede küçük ve gösterişsizdir. Kuzey ve Batıda sınıfları ve idareyi barındıran tek katlı binalar vardır. 1923 yılında Doğu cephede zemin katta sınıflar, üst katta Frer’lerin lojmanı için iki katlı bir bina inşa edilir. Bu bina bugün mülti-medyanın bulunduğu binadır. 1933 te Kuzey cephede Frerler için iki katlı bir bina ve şimdi Forum’un bulunduğu yerde, yağmurlu havalarda öğrencilerin barınabileceği geniş bir sundurma inşa edilir. Bu sundurma ile bahçe arasında geniş bir havuz ve onu suyla besleyen bir yel değirmeni vardır ki okulun sembolü sayılıyordu. Bir çeyrek yüzyıl boyunca okulun görüntüsü böyle kalacaktır. Batı ve Kuzey cephelerindeki eski sınıflar yerine üç katlı modern bir binanın inşaatı 1956 yılını bekleyecektir. 1987 de Doğu cephesinde tadilat yapılır ve Frer’lerin lojmanı Bilgisayar sınıfı, Kitaplık ve Resim odası olur. 1991-1993 yıllarında sundurma yıkılır ve yerine direkler üzerinde güzel bir kapalı spor salonu yapılır. Havuz ve yel değirmeni oyun sahalarının genişletilmesi için çoktan yok olmuştu. Çünkü o günlerde bile voleybol Saint-Joseph’in hayatının bir parçasıydı. Nihayet 1998 yılında büyük değişikliklerle Saint-Joseph Lisesi bu günkü görüntüsüne kavuştu.
1931 tarihli ve 222 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu gereğince Türk Çocuklarının ilk öğretimlerini Türk okullarında yapmaları kararlaştırılınca ilkokul sınıflarında yalnızca yabancı çocuklar kalır. Bunların da sayısı gitgide azalınca 1966 yılında bu sınıflar kapanır. Fakat henüz 1932 yılında Saint-Joseph hazırlık sınıfları açarak bu yeni duruma zaten uyarlanmıştı.
1950’ler
1950 yıllara kadar Saint-Joseph’te eğitim-öğretim başlıca etkinlikleri ticaret ve bankacılık olan şehrin ihtiyaçlarına göre uygulanıyordu. Öğrencilere muhasebe, ticari yazışma, daktilo, steno, kaligrafi ve henüz resmi programlara girmemiş İngilizce okutuluyordu. Ancak yavaş yavaş mevzuatın gereklikleri okulu programlarını resmi okul programlarına uyarlanmasını gerektirdi ve böylece orjinalliğini kaybetmiştir.
1978 yılında, o zamana kadar erkek ortaokulu olan Saint-Joseph karma oldu ve hazırlık sınfına ilk kızların kaydı yapıldı.
Gül Sokağından Alsancak’a taşınmasından beri okulun rüyası lise sınıflarını yeniden açabilmekti. İlk müracaat 1939 yılında yer alır fakat netice alınmaz. Saint-Joseph’ten mezun olan öğrenciler öğrenimlerini Fransızca sürdürmek istediklerinde İstanbul’a gitmeleri gerekirdi. İzmir’de kalanlar Türk Liselerinde devam ederlerdi. Kadıköy Saint-Joseph Lisesinin önce devamlı yatılılığını sonra da tüm yatılılığını kapatması Fransızcaya devam etmek isteyenlerin işini daha da zorlaştırmıştı. Frer’lerin kararlılığı ve Velilerin girişimleri sonunda bürokrasinin ataletini yenmeyi başardı ve 1987 yılında Saint-Joseph Ortaokulu nihayet Saint-Joseph Lisesi olabilmiştir.
Lise Yılları
1998 tarihli Sekiz Yıllık Kesintisiz İlköğretim Kanunu orta sınıfları ilköğretime bağlayınca bu sınıfların yıl yıl kapanmasını gerektirdi. Böylece Okulun öğrenci sayısı üç yılda 510’un altına düşmüş bulunuyordu. Fakat Yaz 2001 kayıtlarında beklenmeyen bir patlama oldu ve okulun demografik çizgisi daha çok öğrenci ile yeni bir çıkışa başladı. Geçiş döneminin sonunda okul bir sene Hazırlık ve üç veya dört yıl Lise sınıflarıyla yetinecektir. Öğrencilerinin ilk kayıtları, Fransızca bilmeyenler için Lise Hazırlık sınıfına, İlköğretim okulunda yeteri kadar Fransızca öğrenenler için Lise Birinci sınıfına yapılacaktır.
Saint-Joseph Lisesi, ilk kuruluş yıllarından beri olduğu gibi bugün de, geleceğine sonsuz bir güvenle yeni şartlara kendini uyarlayacak ve Milli Eğitime hizmetine devam edecektir. Özverileri ve gayretleri ile Saint-Joseph’i bugünkü konumuna getiren tüm eski öğretmenlerine şükranlarımız sonsuzdur.